İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir grup bilim insanıyla yaptıkları çalışmaların ardından, ekibiyle birlikte, olası bir depreme karşı hazırladıkları ‘İstanbul Deprem Seferberlik Planı’nı açıkladı.
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde yaşanan ve 11 ilde ağır yıkım yaratan depremlerin ardından, olası İstanbul depremi ana gündem maddelerinden biri haline geldi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da bir grup bilim insanıyla yaptıkları çalışmaların ardından, ekibiyle birlikte düzenlediği basın toplantısında, ‘İstanbul Deprem Seferberlik Planı’nı açıkladı.
İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen toplantıya, CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun, Gökçen Gökçe, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Prof. Dr. Celal Şengör, Prof. Dr. Naci Görür, jeofizik profesörü, deprem bilim uzmanı 24. Dönem İstanbul Milletvekili Haluk Eyidoğan da katıldı.
Toplantının açılışında bir konuşma yapan İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu şunları söyledi:
“- Deprem, bu topraklar için bir realitedir, bir gerçekliktir. Bu topraklarda milyonlarca yıl önce depremi oluşturan mekanizmalar, dünyanın var olması sürecinde oluştu. Milyonlarca yıl boyunca da var olmaya devam edecek.
– Bu tarafını değiştirmeye hiçbirimizin gücü yetmez. Depremleri durduramayacağımıza göre, milletçe depremde yıkılmamak için, can kayıplarına uğramamak ve şaşkınlık içerisinde büyük bir pişmanlık duymamak için bir devlet olarak gelecekte de ayakta kalabilmek için, deprem dirençli yerleşim alanları ve deprem dirençli kentler yaratmak zorundayız.
– Biz bugün itibariyle İBB olarak inisiyatif alıyoruz, düzen değiştiriyoruz. Düzen değiştirmek zorundayız. Düzen değiştirmek cesaret işidir. Cesur olabilmek için önce yanlış giden bir sürecin yanlış giden bir düzenin bir parçası olmaktan net olarak kurtulmak gerekir.
– İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yıllardır bu konuyu konuşuyor. 1999 yılından beri İstanbul’un yanı başında olan Gölcük ve Düzce depreminden beri konuşuyor, yaşıyor belki büyük gayretler içerisinde. Ancak bu düzene kalıcı ve cesur bir biçimde değişim adına yeterli adımları atamamıştır. 2019 haziranından bugüne biz özellikle imar-rant-siyaset düzenine karşı bir duruşu içerisindeyiz bunun dışında hareket ediyoruz.
– Bu sebeple deprem konusunda en ileri, en cesur adımları atabilecek bir konumdayız ve bunun farkındayız. Bu konumumuzun gereğini ilk günden beri yerine getirdiğimiz gibi, deprem konusunda da yerine getirmek için İstanbul olarak ayağa kalkıyoruz. Deprem dirençli İstanbul için yüksek seviyede bir seferberlik başlatıyoruz.
– Peki bu mümkün mü? Evet pekâlâ mümkün! Kaliforniya, Meksika, İtalya, Endonezya, Şili ve Japonya’da nasıl mümkün olabilmişse, İstanbul’da da mümkünümdür evet pekâlâ mümkündür. Kaliforniya, Meksika, İtalya, Endonezya, Şili ve Japonya’da nasıl mümkün olabilmişse İstanbul’da da mümkündür, mümkün olmak zorundadır.
– Var olmak istiyorsak, yaşamak istiyorsak, insanlarımızı korumak için, deprem dirençli kent uygulamasını ilk kez İstanbul’da başarıp, sadece İstanbul için değil Türkiye’ye örnek olacağız. Hedefimiz bu, seferberliğimizin amacı bu. Deprem İstanbul için kaçınılmaz bir gerçek ve gerçek anlamda beka meselesidir.
– Tarih boyunca İstanbul’u nasıl vurduysa yine vuracaktır. Gününü, saatini, yılını hiç bilmiyoruz. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki deprem bu kentte yaşanacaktır. Eğer bu topraklarda, millet olarak neslimizi ebediyen yaşatacaksak kısa, orta ve uzun vadede deprem dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız ve yine kimsenin kuşkusu olmasın inanıyorum ki milletçe biz bunu başarabiliriz.
– Bunun için teknik bilgilerimiz, know how’ımız var, insan kaynağımız var, bilim insanlarımız var, gücümüz var, irademiz var, finansal gücümüz var. Bu toprakların inanılmaz seviyede kaynakları vardır. Bu ulusal seferberlikte, devletimizle, hükümetimizle, bilim insanlarımızla, sivil toplumumuzla ve milletimizle birlikte çalışmak ve birlikte başarmak istiyoruz. Bugünün aslında net özeti budur.
– Başaracağımıza da inanıyoruz. Ancak inanmak tek başına gördük yaşadık bunu biliyoruz yetmez. Gerçekçi stratejilere ihtiyacımız var. Kaynağa ihtiyacımız var; çünkü sorunumuzun devasa büyüklükte olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu salonda bu kaynak ihtiyacımızı yapacak onlarca insanımız vardır. İşbirliğine ihtiyacımız var; çünkü yapılması gereken çok boyutlu ve çeşitli işleri kapsamaktadır bu süreç. Her kesimin harekete geçmesi ve geçirilmesi gerekiyor; çünkü devlet görevlisinden teknik personele, sağlık görevlisinden vatandaşa iş insanından emekçisine uzun bir zincirin kırılmadan amasız fakatsız çalışması gerekiyor. Bilime ihtiyacımız var. Unutmayınız bilim yegâne ışığımızdır. Çünkü dün olduğu gibi bilimin söylediklerini görmezden gelerek yolumuza devam edemeyiz.
– Aşamalandırılmış yol haritasına ihtiyacımız var, çünkü tüm kaynakları belirli bir zaman planına göre sürece dahil etmek zorundayız. Bugün bu salonda sizlerin katılımı ve şahitliğinde bizleri dinleyen milyonlarca insanımızın şahitliğinde yeni bir başlangıç yapıyoruz.
– Deprem ve afetlere karşı bu kadim şehri dirençli bir kent haline getirmek için her şeyi sil baştan başlatıyoruz. Bunları söylüyorum ama şunu da bilmenizi isterim, iş başına geldiğimizden beri yaptığımız pek çok afet hazırlığı çalışmasını ve projesini bir araya getirerek, defalarca gözden geçirdik. Bilim çevrelerine çağrı yaparak; hızla Deprem Bilim Üst Kurulu oluşturduk. Birlikte çalıştaylar yaptık. Son süreçte, yine bilim kurulumuzla yaptığımız toplantıdan sonra depremi tüm boyutlarını kapsayan 7 alanda genişletilmiş çok kıymetli bir çalıştay yaptık. Depreme yönelik güçlendirmeden acil yardıma, lojistikten sağlık önlemlerine, semt örgütlenmesinden afet koordinasyon merkezimize kadar tüm boyutları mercek altına aldık.
– Bugün itibariyle 7 bilimsel kuruldan gelen değerlendirme raporları elimizdedir, kamuoyuyla bunları paylaşacağız. Kurullarımıza katılan tüm akademisyenlere, uzmanlara ve kurum ve kuruluş temsilcilerine İstanbullular adına buradan teşekkür ediyorum. Bugün itibariyle seferberliğimizin üçüncü aşamasındayız. Bugün burada ekibimizle birlikte depreme seferberlik yol haritamızı paylaşacağız. Yol haritamızı maddeler halinde tespit ve eylem planı olarak sunacağımız, ‘İBB’de depremle ilgili neler yaptık, neler yapıyoruz’u samimi olarak paylaşacağız. Gerçek durumumuz nedir; ne boyutta bir sorunla karşı karşıyayız, bunu da paylaşacağız. Göreceğiz ki yapılması gereken devasa işler var ve işin mali boyutuyla mevzuatıyla İBB iradesinin ötesi bir durum var.”