Su, depremin ilk gününden itibaren temel ihtiyaç maddesi olmaya devam ediyor. Bölgeye 500 TIR’dan fazla su gönderdiklerini açıklayan SUDER Başkanı Hüseyin Karamehmetoğlu’na göre su ihtiyacını karşılamada kapasite sorunu yok. Yardımların devam edebilmesi içinse nakliye desteği gerekiyor.
Nurdoğan ARSLAN ERGÜN
Kahramanmaraş merkezli depremlerin meydana geldiği 6 Şubat’tan bu yana bölgeye 500 TIR’dan fazla su gönderen ambalajlı su sanayicileri, sürdürülebilir yardım için nakliye ve lojistik desteği istiyor.
2022 verilerine göre 11 milyar litrelik bir hacme ulaşan ve ruhsatlı 300 tesisin bulunduğu sektörde firmalar, depremin yaşandığı ilk andan itibaren bölgenin en önemli sıkıntılarından biri haline gelen su sorunu çözmek için çalışıyor.
Depremin birinci günü kriz masası oluşturarak bölge için harekete geçtiklerini söyleyen Ambalajlı Su Sanayicileri Derneği (SUDER) Başkanı Hüseyin Karamehmetoğlu, ikinci günden itibaren bölgeye ağırlıklı 5 ve 10 litrelik petlerde 500 TIR’dan fazla su gönderdiklerini belirtti.
Depremzedelere su tedarik etme noktasında sektörde kapasite sorunu bulunmadığına işaret eden Karamehmetoğlu, “2022 yılı ortalamasına baktığımızda kapasite kulanım oranımız yüzde 36’larda. Bugün ambalajlı su sektörünün kurulu gücü 33 milyar ton kadar, Türkiye nüfusunun iki katına yetecek durumda” dedi.
Sorun şebeke sularından kaynaklı
Bölgeye su desteğinin sürdürülebilir olması için en önemli maliyet kalemini nakliye-navlun fiyatları olarak gösteren Karamehmetoğlu, “Bazen parasıyla bile araç bulmak sorun oluyor. Bugüne kadarki bağışların ulaştırılmasında AFAD, Kızılay ve DSİ ve UND’den destek aldık. Ama bunun devamlı olması gerekiyor. Çünkü taşıma maliyeti ürünün fiyatından daha fazla tutuyor” diye konuştu.
Deprem bölgesinde hayat normale dönene kadar destek olmaya devam edeceklerini bildiren Hüseyin Karamehmetoğlu, şu bilgileri verdi: “Her firma altyapısı ve kendi gücüne göre ihtiyaç planlaması yaptı. Bütün gücümüzle destek olmaya çalışacağız.
Günün ihtiyaçlarına göre miktarlar da belirlenecek. Taşıma tarafında bize destek verildiği sürece, ambalajlı su sanayicileri olarak o bölgede halkımıza susuzluk çektirmeyeceğiz.”
5 ve 10 litrede tüketim arttı
“Su yok” söyleminin daha çok şebeke sularından kaynaklandığını söyleyen Karamehmetoğlu, “Ambalajlı sularda bir sıkıntı yok. Deprem nedeniyle altyapılar hasar aldığı için şebeke suları kullanıma uygun değil.
Yoksa ambalajlı sularda kullanımla ilgili bir sıkıntı yok” dedi. Öte yandan, su tüketiminin sezonsal olarak değiştiği Türkiye’de SUDER verilerine göre, yıllık kişi başı tüketim 150 litre seviyesinde.
Pandemi döneminde yeme-içme işletmelerinin kapanmasıyla daralma yaşayan ambalajlı su sektörü, deprem sonrası taleple kişi başı tüketimin 160 litrelere çıkması bekleniyor. Talebin pazardaki küçülmeyi bir miktar durduracağını söyleyen Karamehmetoğlu, özellikle ihtiyacın değişmesiyle 5 ile 10 litrelik şişelerde artış olduğuna işaret etti. Karamehmetoğlu, kişi başı tüketimin içinde damacana suların da bulunduğunu aktardı.
Bölge tesisleri depremde hasar almadı
Son 5-10 yıllık zaman diliminde Doğu illerinde de işletme yatırımları yapıldığını açıklayan Hüseyin Karamehmetoğlu, “Tesisler yeni ve şehir merkezinin dışında olduğu için depremde hasar görmedi. Sadece doğal kaynak suyu olduğu için yer altında meydana gelen çatlaklar ve enerji kesintisi nedeniyle 3-4 gün işletmeler çalışamadı. Bölge tesislerimiz de ihtiyaca cevap vermeye başladı” dedi.