İstanbul Havalimanı, “asrın felaketi” olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve 10 ili etkisi altına alan deprem sonrasında dünyanın dört bir yanından ulaştırılan yardımların lojistik merkezi oldu.
İstanbul Havalimanı işletmecisi İGA’dan yapılan açıklamaya göre, farklı coğrafyalardan gelen ulusal ve uluslararası kurtarma ekipleri, gönderilen ekipmanlar ve yardımlar için İGA İstanbul Havalimanı, ulaşım ve ulaştırmada küresel aktarma merkezi görevi üstlendi.
Türkiye’nin son asırda yaşadığı en büyük doğal felaketlerden birisi olan ve 10 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli iki depremin ardından yardım çalışmaları devam ediyor.
Bu dayanışma ruhu kapsamında Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından gönderilen insani yardımlar da İGA İstanbul Havalimanı’na ulaştı. Felaketin yaralarını sarabilmek için uluslararası bir seferberlik harekatına dönüşen yardım çalışmaları doğrultusunda İGA İstanbul Havalimanı, söz konusu deprem yardımlarını AFAD’ın koordinasyonunda afet bölgelerine sevk ederek ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor.
Deprem bölgesi için uluslararası yardımı da içeren dördüncü seviye alarm ilan edilmesinin ardından, Azerbaycan, Çin, İspanya, İtalya, Yunanistan, Singapur, Kuzey Makedonya, Rusya ve Japonya gibi bir çok farklı ülkenin afet bölgelerine ve depremzedelere gönderilmek üzere yolladığı insani yardım, İGA İstanbul Havalimanı’na ulaştırıldı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen İGA üst yöneticisi (CEO) Kadri Samsunlu, Türkiye’nin son yüzyılın en yıkıcı ve en şiddetli iki büyük depremi arasında gösterilen çok büyük bir felaketi art arda yaşadığına dikkati çekti.
Depremin ardından hızla organize olunduğu belirten Samsunlu, yurt dışından gelen yardımların da Türkiye’ye umut olduğunu ifade etti.
Bu süreçte İstanbul Havalimanı’nın önemli bir rol üstlendiğini vurgulayan Samsunlu, şunları kaydetti:
“Havalimanımız böylesi bir afet döneminde ülkemiz için adeta bir yaşam koridoru görevi üstlendi. Gerek yakın coğrafyamızdan gerekse dünyanın dört bir yanından buraya ulaştırılan destekler, Türkiye’mizin yalnız olmadığını bizlere gösterirken, iyiliğin dilinin aslında bir olduğunu da hep birlikte tecrübe etmiş olduk. Bu vesileyle bizlere yardım elini uzatan tüm ülkelere çok teşekkür ediyorum. En büyük temennim Türkiye’nin ve dünyanın bir daha böylesine büyük acılar yaşamaması.”