ABD’li gazi, Kongre’de Afganistan’dan çekilmenin nasıl bir ‘felaket’ olduğunu anlatırken ağladı

ABD Kongresi’nin Afganistan’dan çekilme soruşturmasında ifade veren bir çavuş, Kabil havaalanı intihar saldırılarının istihbaratının geldiğini, bombacıyı saptadıklarını, vurmak istediklerini, ama üstlerinin sorumluluk üstlenmediğini söyledi. Bir bacağını ve kolunu kaybeden gazi, “Çekilme felaketti, affedilemez sorumsuzluk ve ihmal vardı” dedi.

ABD’li gazi, Kongre’de Afganistan’dan çekilmenin nasıl bir ‘felaket’ olduğunu anlatırken ağladı
REKLAM ALANI
Yayınlama: 10.03.2023
14
A+
A-

Selefi Donald Trump’ın Katar’da Taliban’la imzaladığı anlaşmayı hayata geçiren ABD Başkanı Joe Biden’ın emriyle Amerikan güçlerinin Ağustos 2021’de çekildiği Afganistan’ın kaos içinde Taliban’ın kontrolüne geçmesiyle ilgili ABD Kongresi’nde yürütülen soruşturmada sahada görev yapmış askerler ifade verdi. Bazısı Afganistan’da ağır yaralanmış askerler, yaşadıkları travmayı anlatırken gözyaşlarına boğuldu.

Beyaz Saray’dakilerin insan hayatına verdiği değerin vesikası

Demokrat Biden yönetiminin Afganistan’dan nasıl çekildiğini soruşturan Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi’nin Dışişleri Komisyonu’nda konuşan Tyler Vargas-Andrews, geri çekilmeyi ‘felaket’ olarak niteledi.

Taliban’ın başkent Kabil’i ele geçirmesinden sonraki günlerde hazırlıksızlık ve koordinasyonsuzluk nedeniyle kaos yaşandığını belirtti. 25 yaşındaki gazi deniz piyadesi çavuşu, bir bacağını ve bir kolunu kaybetmesine neden olan 26 Ağustos 2021 Kabil havaalanı intihar saldırısında yaşananları en ince ayrıntısına dek aktardı.

6 binden az askerin konuşlandırıldığı ve Taliban’dan kaçan Afganların tahliye uçaklarına binebilmek için akın etmesiyle tam bir kaosun yaşandığı havaalanına IŞİDHorasan’dan iki intihar bombacısının düzenlediği saldırıda 13 ABD askeri ve 170 Afgan sivil ölmüştü.

‘Saldırı olacağını biliyorduk, ama önleyemedik, çünkü’

Saldırı olacağını bilmelerine rağmen neden önleyemediklerine dair ibretlik bir hikaye anlatan Çavuş Vargas-Andrews, istihbaratçıların intihar bombacısını temiz traşlı, kahverengi giyinmiş, siyah yelekli ve daha yaşlı bir refakatçiyle seyahat eden bir erkek olarak tanımladığını, ekibinin kalabalık içinde şüpheliyi saptadığını, gün boyunca takip ettiğini, şüphelinin eylemleri hakkında istihbaratçılara sürekli güncelleme yaptığını, iletişim ağı üzerinden potansiyel tehdit ve eli kulağında saldırı uyarısını geçtiğini söyledi.

Kendisinin şüpheliyi öldürmek için izin istediğini ve ekip liderinin bir keskin nişancı silahı hazırladığını, ancak kendilerine “Vurmayın, liderlik bizim için angajman yetkisine sahip değil” denildiğini aktaran gazi, vazgeçmek istemediğini, tabur komutanı Yarbay Brad Whited’ı olan biteni görmesi için kuleye çağırdığını, komutanı beklerken psikolojik operasyon ekiplerinin gelip zanlının intihar bombacısı tarifini karşıladığını doğruladığını belirtti.

Whited nihayet geldiğinde, ekibinin ona kanıtları ve fotoğrafları gösterip zanlıyı vurup vuramayacağını sorduğunu söyleyen Vargas-Andrews, şöyle devam etti:

“Tabur komutanımızın söylediğini alıntılıyorum: ‘Bilmiyorum’. Ekipçe şaşkına dönerek çok sert şekilde sorduk: ‘Peki, kim biliyor? Çünkü bu, sizin sorumluluğunuz, efendim.’ Yine bilmediği yanıtını verdi ve öğreneceğini söyledi. Ama ardından herhangi bir güncelleme almadık ve asla bize bir yanıt verilmedi. Sonunda şahıs ortadan kayboldu.”

“Biz intihar bombacısının o olduğuna inanıyoruz.”

“Bizi görmezden geldiler, bu kadar basit. Uzmanlığımız dikkate alınmadı. Güvenliğimizden kimse sorumlu tutulmadı…”

Saatler sonra havaalanının Abbey Kapısı dışındaki kalabalığın içinde çalışırken meydana gelen patlamayla havaya uçtuğunu, gözlerini açtığında silah arkadaşlarının etrafında ölü ya da bilincini kaybetmiş halde yattığını gördüğünü anlatan Vargas-Andrews, “Bedenim patlamanın travmasına dayanamamıştı. Karnım yırtılarak açılmıştı. Vücudumun her santiminde bilyeler ve şarapnel parçaları vardı” dedi.

‘Hepsinin yüzlerini görüyorum’

Saldırıda ağır yaralanan, ama hayatta kalan 45 askerden biri olan gazi, şöyle konuştu:

“Bana göre geri çekilme bir felaketti ve affedilemez sorumluluk eksikliği ve ihmal vardı. O gün öldürülenlerin hesabı verilmedi.”

“Kurtaramadıklarımızın, geride bıraktıklarımızın hepsinin yüzlerini görüyorum.”

Akıl sağlığı sorunları ve intihar uyarısı

Emekli Yarbay David Scott Mann, o kaosta Afganları tahliye etmeye çalışmanın ‘kendilerini mahvettiğinden’ söz etti.

Afganistan’dan çekildikten sonra gazilere yardım telefon hattına yapılan aramaların yüzde 81 oranında arttığını belirten Mann, ‘ABD’nin akıl sağlığı tsunamisinin ön cephesinde bulunduğu’ uyarısını yaptı.

Çekilme sonrası bir silah arkadaşının intihar ettiğini söyleyen emekli yarbay, “O manevi yaranın karanlığından çıkış yolunu bir türlü bulamadı” dedi.

Bush’tan Biden’a bütün yönetimleri suçladılar

Tanıkların çoğu, ifadelerinde, ABD askerlerini 11 Eylül 2001 saldırılarının akabinde Afganistan’a konuşlandıran George W Bush’tan 20 yıl sonra geri çeken Joe Biden’a dek her başkanın yönetimini suçladı.

Tanıklar, halihazırda hem Afganistan’da hem de ABD’de belirsizlik içinde olan Afgan müttefiklere yardım etmek için acil eylem çağrısında bulundu.

‘ABD’yle işbirliğinin sonu’

Mann, Vietnam’daki dağlı halklardan Suriye’deki Kürtlere dek insanları için için yanar halde bırakan Amerika, müttefiklerimizin nesiller boyu sistemik olarak terk edilmesi konusunda kötü bir itibar inşa ediyor” dedi.

Panele başkanlık eden Cumhuriyetçi Parti’nin Teksas milletvekili Mike McCaul, geri çekilmeyi ‘federal hükümetin her düzeyde sistemik çöküşü ve Biden yönetiminin çarpıcı liderlik başarısızlığı’ olarak niteledi.

Daha önce Biden, ‘temelde olan biten her şeyin sorumluluğunu taşıdığını’ söylemişti, ama aynı zamanda Taliban’la geri çekilme anlaşmasını imzaladığı için Cumhuriyetçi selefi Trump’ı suçlamıştı.

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.