Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Bağlamında İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Özel Raportörü Ian Fry, ülkelerin, iklim değişikliğiyle ilgili hedeflerini gecikmeden gerçekleştirmesi ve sert tedbirler almaları gerektiğini açıkladı.
Özel Raportör Fry, yaptığı yazılı açıklamada, Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) bilim insanlarının hazırladığı rapora atıfta bulunarak, herkes için yaşanabilir ve sürdürülebilir bir geleceği güvence altına almada hızla heba edilen fırsatlardan derin endişe duyduğunu belirtti.
Fry, “IPCC raporunda belirtildiği gibi, eşit olmayan şekilde dağılan iklim değişikliği, yaygın olumsuz etkilere, buna bağlı olarak doğa ile insanlar üzerinde kayıp ve zararlara neden oldu. İklim değişikliği, insan hakları üzerinde de olumsuz etkiye sahip.” ifadelerini kullandı.
İnsan hakları standartları ve ilkelerini, iklim değişikliğiyle ilgili yapılacak eyleme entegre etmenin önemine değinen Fry, bu entegrasyonun sonuçları iyileştireceğini, en çok etkilenen grupları ve insanları da güçlendireceğini kaydetti.
Fry, şu değerlendirmelerde bulundu:
“IPCC raporunda da ifade edildiği gibi, eşitlik, sosyal adalet, iklim adaleti, hak temelli yaklaşımlar ve kapsayıcılığı ön planda tutan uyum ve hafifletme eylemleri, daha sürdürülebilir sonuçlar alınmasını sağlıyor. Ülkeler, iklim değişikliğiyle ilgili hedeflerini gecikmeden gerçekleştirmeli ve sert tedbirler almalı.”
IPCC raporu
BM bünyesinde bulunan Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) bilim insanlarının hazırladığı Sentez Raporu 6. Değerlendirmesi, 20 Mart’ta yayımlanmıştı.
Bilim insanları, 195 üye ülkesi bulunan IPCC’ye gönüllü katkı verirken, son değerlendirme raporu 93 bilim insanı tarafından yazılmıştı.
Raporda, yaşanabilir ve sürdürülebilir bir gelecek için çok sayıda, uygulanabilir ve etkili çözümler bulunduğu ancak iklim krizine karşı adaptasyon önlemlerinin artırılması için fırsat penceresinin hızla kapandığı uyarısında bulunulmuştu.
2030’a kadar yarı yarıya azaltılması gerekiyor
IPCC bilim insanlarına göre, küresel sıcaklık artışı 1850-1900 dönemine göre 1,1 dereceye ulaştı ve emisyonlarda devam eden büyüme küresel sıcaklık artışını hızlandırıyor.
Küresel sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlandırılması için ise sera gazı emisyonlarının 2030’a kadar yarı yarıya azaltılması gerekiyor.