Sürdürülebilirlik moda mı?

Volkan DEMİRKUŞAK

Son dönemin modası, mı gerçeği mi? İstanbul’un barajlarında su azalıyor, Marmaris’te yangınlar, yerküre ısınıyor, Londra büyüklüğünde buzul kopuyor, hava kirli, herkes alerjik, hayvancılıkta inanılmaz bir su harcanıyor… Saymaya devam edelim. Karbon ayak izimiz büyüdükçe büyüyor. 3 yıl önce Mercedes-Benz’in Stuttgart’taki müzesinde gezerken kapı önünde bir bilgisayar vardı. Yılda kaç gömlek alıyorsunuz?

Kaç hamburger yersiniz? Günde kaç km yol katedersiniz? Et mi tavuk mu? Taksi mi bisiklet mi? Bu sorulara kendimce doğru yanıtlar verdikten sonra etrafımda oluşmaya başlayan harenin genişliğine hayretler içerisinde bakakalmıştım. 75 kiloluk ben dün yaya ne zararlıymışım? Devasa bir tüketim…

Dolayısıyla geri dönüştürülebilir malzeme kullanımı, plastikler, metaller, ahşaplar çok önemli. Geçen hafta TV programında kullandığım Volvo C40 Recharge’ın deri iç mekan seçkileri yerine kullanılan biyolojik bazlı geri dönüştürülmüş malzemeler oldukça yüksek kaliteli. Volvo tarafından üretilen Nordico da buna bir örnek: Pet şişelerden yapılan tekstil ürünleri.

Pet şişeden lastik, balık ağından koltuk

Alman lastik üreticisi, teknoloji sağlayıcısı Continental pet şişelerden lastik üretmeye çoktan başladı bile. Yani o pet şişeler ne kıymetli. Maserati balık ağlarından koltuk üretti, geri dönüştürülmüş çelik malzemeler kullanılıyor. Elektrikli otomobillerin ömrünü tamamlamış pilleri, fabrikalarda kullanılıyor. Yani bir dönem Volvo sürdürülebilirlik derken “Bu işi çok mu abarttılar” diyordum ama anladım ki böyle giderse sürmeyecek, süremeyeceğiz. Ben kişisel olarak evde mutfak yağlarını biriktiriyorum, yumurta kutularını saklıyorum, suyu özenli kullanmaya çalışıyorum, ama öğrenmemiz gereken çok şey var.