Türkiye’de su kaynaklarının verimli şekilde kullanılmasının önemine değinen Pınar Su Genel Müdürü Hüseyin Karamehmetoğlu, su kullanımına ilişkin bakış açısının değişmesi gerektiğini söyleyerek, “Verimliliği sağlarsak gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabiliriz” dedi.
Türkiye’nin su fakirliğine doğru gittiğine dikkat çeken Pınar Su Genel Müdürü Hüseyin Karamehmetoğlu, “Türkiye doğal kaynak suları açısından zengin bir ülke.
Ancak su fakirliğine doğru gidiyoruz. Nüfus böyle artmaya devam ederse, suları harcıâlem kullanmaya devam edersek sıkıntı olacak. İklim krizi ve kuraklık önümüzdeki en büyük krizlerden olacak. Doğa artık sinyal veriyor” dedi. Dünyadaki kullanılabilir suyun yüzde 60’ının tarımda kullanıldığını hatırlatan Karamehmetoğlu, bu rakamın gelişmiş ülkelerde daha düşük olduğunu kaydetti.
Ambalajlı su üreticilerinin su kullanım payının yüzde 1’e dahi ulaşmadığı bilgisini veren Karamehmetoğlu; “Suyu sektör olarak hor kullanmıyoruz, tüketmiyoruz, bu konunun altını çizmek isterim. Kaynak sularımızı, yer üstü sularımızı korumak istiyorsak tarımda suyu mutlaka verimli kullanmalıyız. Bakış açımızın değişmesi, vahşi sulama metodundan çıkılması lazım.
Verimliliği sağlarsak gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabiliriz. Yüzey sularında git gide fakirleşiyoruz. Tarımın yanı sıra sanayinin de su kullanımı konusunda bilinçlendirilmeli. Kuraklığın önüne geçecek temel şey gereksiz, yanlış kullanımın önüne geçmektir.
Kaynakların korunmaya ve kirliliğin önlenmesine ihtiyacı var. Ev kullanımında da suyun verimli kullanılması gerekiyor. Bu bilincin oluşturulması lazım” diye konuştu.
“Kişi başı tüketim ortalama 130 litre”
Türkiye’de ortalama ambalajlı su tüketiminin yıllık 130 litre civarında olduğunu, pandemiden önce 2018 yılında bu rakamın 150 litre civarında gerçekleştiğini vurgulayan Karamehmetoğlu, Avrupa’da da tüketimin bu seviyelerde olduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin ambalajlı su tüketiminde kötü bir noktada olmadığına dikkat çeken Karamehmetoğlu, tüketiminin 70 litresinin damacana talebi olduğunu belirtti. “2020-2022 arasında sektör olarak küçülme yaşadıklarını ifade eden Karamehmetoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “2018 yılında kişi başı 150 litre olan tüketim rakamları hem pandemi hem de arıtma cihazlarına yönelim nedeniyle şu an 130 litre seviyelerine geriledi. Yaşanan kırılma bizim pazarda yüzde 10 oranında küçülmeye yol açtı.
Pandemi tüketici davranışlarında da kalıcı bir etki yarattı. Bu küçülmenin haricinde tüketici çok fazla arıtma cihazlarına yöneldi ve cihazlarda büyüme yaşandı.
Ama öte yandan yaşadığımız deprem felaketi bize şunu gösterdi ki ambalajlı su vazgeçilmez ve çok önemli. Deprem, savaş ve afetlerde hiçbir arıtma cihazı, altyapı, şebeke vatandaşa temiz su veremez. Ambalajlı su vatandaşın masasına gelen en doğal üründür.
Koruma altındaki kaynak suyu hiçbir işlem görmeden paketleyip vatandaşa ulaştırılıyor. Sular Sağlık Bakanlığı’nın her türlü kontrolünden geçiyor. Tüketiciye ulaşmadan önce de pek çok noktada bakanlığın denetimlerinden geçiyoruz.”
“Depremde ambalajlı suyun önemi ortaya çıktı”
Yaşanan deprem felaketinde ambalajlı su üreticilerinin birlik ve beraberlik içinde bölgeye yoğun bir şekilde su taşıdığını ifade eden Karamehmetoğlu, sektör olarak çok iyi organize olduklarını vurguladı ve “Deprem çok büyük bir alanda oldu ve o bölgedeki su firmaları kısa bir süreliğine durmak zorunda kaldı.
Kaynakların bir müddet durulmaya ihtiyacı oldu çünkü deprem çok şiddetliydi. Ambalajlı suyun pazara yakın olmasının ne kadar önemli olduğunu gördük.
Mesela bizim Kayseri’deki fabrikamız depremden etkilenmedi ve ilk anda oradaki fabrikamızdan bölgeye su ulaştırdık. Ama sonra batıdaki tesislerimizden de takviye yaptık” bilgisini verdi.
Pınar Su’nun Yaşar Grubu’nun ilklerinden biri olduğunu söyleyen Pınar Su Genel Müdürü Hüseyin Karamehmetoğlu, Türkiye’nin her yerine ambalajlı su ulaştırabilen yüzde 100 Türk sermayeli ve halka açık ilk ve tek firma olduklarını vurgularken Aydın, Bursa, Hendek ve Kayseri olmak üzere 4 kaynakta üretim yaptıklarını belirtti.
Üretimin yüzde 20’sini ihracata yönlendirmeyi planladıklarını ifade eden Karamehmetoğlu, Sakarya-Hendek tesislerinde üretilen suyun tamamen ihracat odaklı olduğunu belirtti.