Geride bıraktığımız hafta boyunca oldukça volatil bir görünüm sergileyen Borsa İstanbul son iki işlem gününde göreceli olarak daha dirençli olsa da haftayı %6,5’in üzerinde kayıpla tamamladı.
Fiyatların çok sık yön değiştirmesinin risk iştahını ve yatırımcı güvenini negatif etkilediğini düşünürsek yeni haftada volatilitenin azalması durumunda bunun fiyatlamalara pozitif yansımasını bekleriz. Yurt içinde haftanın en önemli konu başlığını ise Perşembe günkü PPK toplantısı oluşturuyor. Faiz indirimi sürecine son veren TCMB’nin yılın ilk toplantısında beklemede kalacağı tahmin ediliyor.
Yurt dışında ise ABD enflasyon rakamı sonrasında oluşan iyimser hava etkisini azalarak da olsa sürdürüyor. ABD’de dördüncü çeyrek bilançoları ise Cuma günü bankacılık sektörü öncülüğünde başlarken net kâr tarafında genel hatlarıyla piyasa beklentisinden iyi rakamlar gördük. Ancak gelecek dönemlerde muhtemelen bu kadar güçlü performanslar göremeyeceğiz. Özellikle faiz artırımlarının ekonomi üzerindeki etkilerinin gecikmeli olacağını düşünürsek resesyon riskinin canlı kalması kârlılık açısından soru işaretleri yaratıyor.
Bilanço sezonunda S&P 500 şirketlerinin karlılığında yıllık bazda %4,1 oranında geri çekilme bekleniyor. Beklenti gerçekleşirse 2020 üçüncü çeyreğinden bu yana ilk kez daralma yaşanmış olacak. Ancak hemen hemen tüm çeyreklerde piyasa beklentisinin üzerinde rakamlar görmeye alıştık. Bir kez daha benzer bir tablo ile karşılaşmamız muhtemel. Ayrıca net kar rakamları önemli olsa da şirketlerin gelecek dönemler hakkındaki beklentileri bu bilanço döneminde çok daha fazla öne çıkacağını tahmin ediyoruz.
Öte yandan enflasyondaki geri çekilmenin 6 aydır devam etmesi ve politika faizi ile enflasyon arasındaki makasın giderek daralmasının ardından bu hafta Fed yetkililerinden gelecek açıklamaların önemli olacağını düşünüyoruz. Hafta boyunca 7 Fed yetkilisinin konuşması bulunuyor. Bu yetkililerden 5’inin bu yılki toplantılarda oy verme hakkının bulunması verilecek mesajların önem derecesini artırıyor. Piyasalar özellikle faizlerin seyri ve resesyon yorumlarına daha fazla hassasiyet gösterebilir.
TL: Dolar endeksinin %1,5’in üzerinde değer kaybettiği haftada gelişmekte olan ülke para birimleri genel hatlarıyla değer kazanma eğilimi sergilerken TL’nin ise anlamlı bir değişim göstermemesi dikkat çekti. Bu kapsamda USD/TL kuru haftayı başladığı gibi 18,80 seviyesinin altında noktaladı. Yeni haftada ise TCMB’nin PPK toplantısında vereceği mesajlar TL’nin performansı açısından öne çıkacaktır. Öte yandan TCMB Cuma günü ise piyasa katılımcıları anketinin sonuçlarını açıkladı. Katılımcıların cari yıl sonu TÜFE beklentisi %32,46 oldu. Bir önceki anket döneminde %34,92 olan 12 ay sonrası TÜFE beklentisi ise Ocak ayı anketinde %30,44’e geriledi.
Borsa İstanbul: Geçtiğimiz hafta boyunca yüksek volatiliteye sahne olan BIST-100 endeksi 800 puan gibi oldukça geniş bir bant içerisinde işlem gördü. Volatilitenin yüksek seyretmesi anlamlı bir trend yakalanmasına izin vermezken bu görünümün değişmesi için en azından gün içindeki dalgalanmaların ve sert yön değişimlerinin azalması gerektiğini düşünüyoruz. Teknik açıdan bakıldığında ise endekste 5050 ve 5100 direnç olarak korunurken kısa vadeli görünümün güçlenmesi için 5100 direncinin aşılması gerekiyor. 4900 ve 4860 seviyelerini ise destek noktaları olarak takip ediyoruz.
BIST-30 EN YAKIN VADELİ VİOP KONTRATI
Günü 5619.25 puanda kapatan BIST-30 kontratlarında 5580, 5535, 5496 ve 5451 destek olarak izlenebilir. 5659, 5704, 5743 ve 5788 ise direnç noktalarını oluşturuyor.
USD/TL EN YAKIN VADELİ VİOP KONTRATI
Günü 18.8465 seviyesinde kapatan USD/TL vadeli işlem kontratlarında 18.8275, 18.7900, 18.7525 ve 18.6770 destek olarak izlenebilir. 18.8655, 18.9030, 18.9405 ve 19.0160 ise direnç noktalarını oluşturuyor.