Ege Bölgesi, Türkiye’nin jeotermal enerji kurulu gücünün yüzde 98’ine ev sahipliği yapıyor.
Türkiye’nin jeotermal enerji kapasitesi 6 ilde bulunan santrallerle geçen yıl sonu itibarıyla 1686,3 megavata çıkarken, kurulu gücün yüzde 98’inin bulunduğu Ege Bölgesi, en yüksek kapasiteye sahip bölge olarak ön plana çıkıyor.
Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) verilerinden yapılan derlemeye göre, Türkiye’de jeotermal enerjiden elektrik üretimine ilgi artarken, bu enerji türünün elektrik üretimi yanında konutlarda ısıtma, seracılık, yaş gıda kurutmacılığı gibi alanlarda kullanımı yaygınlaşıyor.
Jeotermal enerji, yer kabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısı ve basıncın oluşturduğu sıcaklıklarla içerisinde birçok farklı element ve diğer maddeleri içeren sıcak su, buhar gibi akışkanların sahip olduğu ısının yarattığı enerji olarak tanımlanıyor.
Jeotermal enerji; yenilenebilir, sürdürülebilir, güvenilir ve çevre dostu birincil enerji kaynağı olarak değerlendiriliyor.
Dünya genelinde yaklaşık 80 ülke jeotermal enerjiyi, ısıtma ve soğutma uygulamalarında, 24 ülke ise elektrik üretiminde kullanıyor. Türkiye, jeotermal enerjiden elektrik üretiminde Avrupa’da birinci, dünyada ise dördüncü sıradaki konumunu koruyor.
Geçen yıl jeotermal enerjiden elektrik üretimi toplamda 10 bin 223 gigavatsaate ulaştı. Bu miktar, önceki yıl 10 bin 96 gigavatsaat seviyesindeydi.
Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak için jeotermal enerji önemli bir alternatif olarak değerlendirilirken, Türkiye’nin neredeyse her bölgesi jeotermal enerji açısından yüksek potansiyele sahip bulunuyor.
JESDER Başkanı Ufuk Şentürk, AA muhabirine, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmak için jeotermal enerjinin tüm avantajlarından yararlanması gerektiğini söyledi.
Şentürk, jeotermal enerjiye yatırımların artırılmasının önemine işaret ederek, jeotermalin diğer yenilenebilir enerji kaynakları ile kıyaslandığında 24 saat emre amade üretim sağladığını dile getirdi.
“Türkiye’de 160 bin konut ısıtmada jeotermal enerji kullanıyor”
Türkiye’nin jeotermal enerji kurulu gücünün tamamına yakınının bulunduğu (yüzde 98) Ege Bölgesi, elektrik üretiminin yanında konutlarda ısıtma, gıda, sağlık, seracılık, soğutma, sebze ve meyve kurutma gibi alanlarda yatırımcılara ve yöre halkına fırsatlar sunuyor.
Konutlarda ısıtma konusunda değerlendirmelerde bulunan İzmir Jeotermal AŞ İşletme Müdürü Tolga Sayık, yaklaşık 40 yıl önce Balçova’da ilk sondajın yapılmasıyla konut ısıtma alanında başarıya ulaşıldığını ve şu an Türkiye’de 160 bin konutun ısıtmada jeotermal enerji kullandığını aktardı.
Bu alanda jeotermal enerji kullanımının yaygınlaşmasının politika ve teşviklerle gelişebileceğine işaret eden Sayık, “Ulusal bir politika haline getirildiğinde bu sayı 500 bine ulaşabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa ve Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise üçüncü büyük serası olan Agrobay Seracılık İşletme Müdürü Ahmet Taner de jeotermal enerji kuyusundan seralara ulaştırılan sıcak akışkanın, seraların ihtiyaç duyduğu sıcaklığın ayarlanmasında kullanıldığını ve kömüre alternatif olması açısından oldukça temiz bir kaynak olduğunu anlattı.
Türkiye’de 12 ay tarım yapılmasına imkan vermesi açısından jeotermalle ısıtılmış seracılığın yaygınlaşması gerektiğini ifade eden Taner, “Jeotermal enerji kömüre göre üçte bir daha fazla avantaj sağlıyor. Jeotermal suyun reenjekte edilmesiyle sürdürülebilir ve çevreci bir yol izleniyor. En büyük avantaj olarak 24 saat sıcak su ihtiyacını jeotermalle sağlayabiliyoruz.” diye konuştu.
Lisanslı santraller çoğunlukta
Çoğunlukla lisanslı santrallerin bulunduğu Türkiye’de aralık sonu itibarıyla jeotermal enerji kurulu gücünde 882,9 megavatla Aydın lider konumda bulunuyor.
Aydın’ı 379,4 megavatla Denizli, 378,7 megavatla Manisa, 30,5 megavatla Çanakkale, 12 megavatla İzmir ve 2,8 megavatla Afyonkarahisar takip ediyor.
Türkiye’nin jeotermal enerjide 6 ilde bulunan santralleriyle geçen yıl sonu itibarıyla 1686,3 megavatı aşan kapasitesi bulunuyor.