Powell “Yüksek faiz oranları” dedi, emtia fiyatlarında oynaklık arttı

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’ın, ABD Kongresi’nde iki gün sürecek yarıyıllık Para Politikası Raporu’na ilişkin sunumu başladı. Sunumun ilk gününde ABD Senatosu Bankacılık, Konut ve Kentsel İşler Komitesi’nde konuşan Powell, enflasyonun son aylarda ılımlı bir seyir izlemesine rağmen yüzde 2’ye düşürme sürecinin daha uzun bir yolu olduğunu ve bu yolun engebeli olabileceğini söyledi.

Altın, gümüş düştü

Powell, “Son ekonomik veriler beklenenden daha güçlü geldi, bu da faiz oranlarının nihai seviyesinin önceden tahmin edilenden daha yüksek olabileceğini gösteriyor” dedi. Fiyat istikrarını yeniden sağlamanın muhtemelen bir süre daha kısıtlayıcı bir para politikası duruşunu sürdürmelerini gerektireceğini belirten Powell, “Verilerin toplamı daha hızlı sıkılaşmanın gerekli olduğunu gösterirse, faiz artışlarının hızını artırmaya hazırız” dedi.

Powell, geçen yıl boyunca para politikası duruşunu sıkılaştırmak için güçlü adımlar attıklarını anımsatarak, çok mesafe kat ettiklerini ve şimdiye kadar sıkılaşmanın tüm etkilerinin henüz hissedilmediğini kaydetti. Fed Başkanı, “Daha yapacak çok işimiz var” dedi. Powell’ın açıklamaları sonrası dolar endeksi yüzde 1,2 değer kazanarak 105,6 seviyesine çıkarken, tahvil piyasaları ve emtia fiyatlarında da oynaklığın arttığı görüldü.

ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi tekrar yüzde 4’ün üzerine çıkarken, 2 yıllık tahvil faizi de yaklaşık 16 yılın ardından ilk kez yüzde 5’i aştı. Öte yandan, 5 yıllık tahvil faizi 1981’den bu yana ilk kez 10 yıllık tahvil faizinin 100 baz puan üzerine çıktı.

Altının ons fiyatı yüzde 1,8, gümüşün onsu yüzde 4,5 ve Brent petrolün varil fiyatı yüzde 3,7 değer kaybetmesinin ardından, yeni günde emtia fiyatları görece sakin bir seyir izliyor. New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 1,53, Dow Jones endeksi yüzde 1,72 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,25 geriledi.

ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne ise sınırlı yükselişle başladı. Avrupa pay piyasalarında da ABD borsalarına paralel satış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, bugünden itibaren yoğunlaşacak makroekonomik veri takviminin fiyatlamalar üzerinde etkili olması bekleniyor.