Türkiye’de, doğal gazdan petrole, nükleerden yenilenebilir enerjiye birçok alanda gerçekleştirilecek projelerle 2023 “enerjinin yılı” olacak.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için bu alanda çok sayıda projeyi devreye alan Türkiye, ülke tarihi açısından ilklere sahne olacak gelişmelere şahitlik edecek.
Türkiye, 7 uluslararası doğal gaz boru hattı, 2’si yüzer olmak üzere 4 LNG santrali, 2 yer altı doğal gaz depolama tesisiyle enerjide arz güvenliğini sağlarken, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle gaz tedariki konusunda darboğaza giren Avrupa’nın krizi aşmasında da kilit rol oynamaya hazırlanıyor.
Azerbaycan’dan sonra Türkmen gazının da Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı’na (TANAP) bağlanarak önce Türkiye’ye, ardından Avrupa’ya iletilmesine yönelik çalışmalar Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan işbirliğiyle sürdürülürken, Rus gazının da bu yöntemle Avrupa’ya iletilmesi hedefleniyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki hafta önce yaptığı açıklamada, Türkiye’yi en kısa sürede doğal gaz referans fiyatının oluştuğu küresel bir merkez haline dönüştürmeyi hedeflediklerini vurgulayarak, “Özellikle Trakya doğal gazda, enerjide bir hub haline gelecektir. Bununla ilgili çalışmalarımızı bölgemizdeki enerji ortaklarımızla birlikte yürütüyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de 10 Ekim’de Astana’da düzenlenen zirvede, “Bu merkez, sadece gaz sevkiyatı için değil gaz fiyatının belirlenmesi için bir platform olabilir çünkü fiyatlandırma konusu çok önemli.” değerlendirmesinde bulunmuş, Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak da Türkiye üzerinden 63 milyar metreküplük gazı Avrupa’ya sevk edebileceklerini dile getirmişti.
Türkiye, söz konusu ülkelerden boru hatlarıyla alınacak gazın yanı sıra çeşitli ülkelerden LNG tedariki de yaparak doğal gaz referans fiyatının oluştuğu küresel bir merkez olmaya hazırlanıyor.
Karadeniz gazı martta şebekeye bağlanacak
Son yıllarda hem karada hem denizde yaptığı arama ve sondaj çalışmalarıyla doğal gaz alanında önemli adımlar atan Türkiye, Sakarya Gaz Sahası’nda yapılan 58 milyar metreküplük yeni keşif ve revize edilen rezerv ölçümüyle 710 milyar metreküpe ulaşan yerli gazı martta şebekeye bağlayacak.
Uluslararası bağımsız denetim kuruluşları tarafından da teyit edilen rezerv, konutların 33 yıllık doğal gaz ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde bulunuyor.
Yeni gaz keşfinin, bölgeye komşu diğer jeolojik sahalardaki benzer keşiflere de kapı aralayacağı öngörülüyor.
Söz konusu doğal gaz rezervinin bugünkü rakamla uluslararası piyasalardaki karşılığı 1 trilyon dolar olarak hesaplanıyor.
Doğal gazda depolama kapasitesi daha da artacak
Türkiye, doğal gaz depolama kapasitesini 10 milyar metreküpe ulaştırmak için çalışmalarını sürdürüyor.
Ülkenin enerji arz güvenliği alanındaki dev yatırımlarından Silivri Doğal Gaz Depolama Tesisi’nde kapasite artırma çalışmaları tamamlandı. Tesis, 4,6 milyar metreküpe ulaşan yeni kapasitesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı törenle hizmete alındı.
Tuz Gölü Yeraltı Doğal Gaz Depolama Tesisi’nde de genişletme çalışmaları devam ediyor. Tamamlandığında tesisin halihazırda 1,2 milyar metreküp olan depolama kapasitesi, 5,4 milyar metreküpe çıkacak. Çalışmaların 2 yıl içinde tamamlanması öngörülüyor.
Saros FSRU ocak ayında hizmete girecek
Türkiye’nin üçüncü Yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Ünitesi (FSRU) olacak günlük 28 milyon kapasiteli Saros FSRU ocakta devreye alındığında, ülkenin günlük gazlaştırma kapasitesinin 150 milyon metreküp seviyesini geçmesi bekleniyor.
Egegaz Aliağa LNG Terminali’nden günlük 40 milyon, Marmara Ereğlisi LNG Terminali’nden günlük 37 milyon, Ertuğrul Gazi FSRU tesisinden günlük 28 milyon ve Etki Liman FSRU tesisi üzerinden günlük 20 milyon metreküp gaz sisteme verilebiliyor.
Akkuyu’nun ilk reaktörü 2023’te devreye alınacak
Nisan 2018’de yapımına başlanan, ülkenin ilk nükleer enerji tesisi niteliğindeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) inşaat çalışmaları hızla devam ediyor.
Toplam 4 reaktörle 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak şekilde tasarlanan Akkuyu NGS’nin ilk reaktörü bu yıl devreye alınacak.
Böylelikle Türkiye, tarihinde ilk kez nükleer santralden ürettiği elektriği ülkenin şebekesine aktaracak. Santralin kalan ünitelerinin birer yıl arayla 2026’ya kadar tamamlanması hedefleniyor.
Ham petrolde günlük üretim 100 bin varile ulaşacak
Yeni yıla Şırnak’taki Gabar Dağı’nda yaptığı 150 milyon varil rezervlik tarihi petrol keşfiyle giren Türkiye, ham petrolde özel ve kamu günlük toplam 80 bin varil olan üretimini 100 bin varile taşıyarak 2023’te yüzyılın rekorunu kıracak.
Dünyada bu yıl karada yapılan en büyük 10 keşiften biri niteliğindeki rezervin ekonomik değeri yaklaşık 12 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Söz konusu keşifle, Türkiye’nin üretilebilir petrol rezerv miktarı 450 milyon varilden 600 milyon varile çıkmış oldu.
Öte yandan, son 20 yılda yapılan petrol ve gaz üretimiyle 41,3 milyar dolarlık ithalatın önüne geçildi.
Yenilenebilir enerjide en az 2 bin megavat kapasite artışı bekleniyor
Türkiye, artan enerji ihtiyacını karşılayabilmek için 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda yenilenebilir enerji alanlarına yönelik yatırımları da devreye alıyor.
Türkiye’nin 103 bin megavatı aşan kurulu gücünün yaklaşık 55 bin megavatını yenilenebilir enerji tesisleri oluşturuyor.
Bu kapsamda, rüzgarda kurulu güç Aralık 2022 itibarıyla 11 bin 366 megavatı aşarken, 2023’te en az 1000 megavat kapasitenin daha hizmete girmesi bekleniyor.
Halihazırda yaklaşık 9 bin 409 megavat kurulu güce sahip güneş enerjisi santrallerinde ise 1000 megavat kapasite artışı öngörülüyor.
Türkiye’nin ilk dalga enerjisi santralinin inşası başlayacak
Yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji kapsamındaki dalga enerjisinden elektrik üretilmesi amacıyla Ordu’da Türkiye’nin ilk, dünyanın en büyük santrali kurulacak.
Bahar aylarında inşasına başlanacak santral, 77 megavat kurulu güce sahip olacak. Tesisin inşasının başlamasının ardından bir yıl içinde devreye alınması bekleniyor.
Türkiye, nükleer ve yenilenebilir enerji yatırımlarının yanı sıra alternatif enerji kaynaklarından hidrojenin üretimi ve depolanmasına da büyük önem veriyor.
Bu kapsamda, hidrojenin üretimi ve depolanmasına yönelik AR-GE projeleri desteklenirken, ülke genelinde elektrolizör kapasitesinin 2030’da 2 gigavata ulaşması, 2053’te ise 70 gigavata çıkarılması hedefleniyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının konuya ilişkin yol haritasını yakında açıklaması bekleniyor.
Bor üretiminde atılımlar yapılacak
Dünya bor rezervlerinin yüzde 73’üne sahip olan Türkiye, yapılan çalışmalar sonucunda dünyada yüzde 62 pazar payıyla lider konumda bulunuyor.
Balıkesir’in Bandırma ilçesinde, yıllık 1000 ton kapasiteli bor karbür tesisi ocakta hizmete alınacak, yıllık 800 ton üretim kapasiteli ferrobor tesisi ise 2023’ün sonunda faaliyete başlayacak.
Ayrıca Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde yıllık 600 tonluk üretim yapacak lityum karbonat tesisinin ihalesi ocakta yapılacak. Kütahya’nın Emet ilçesinde 5 bin ton üretim kapasiteli yeni bor karbür tesisinin projesine de bu yıl başlanacak.