Ankara Sanayi Odası’nın (ASO) 2023 yılı ilk Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı, Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde gerçekleştirildi. ASO Başkanı Seyit Ardıç, deprem bölgesindeki bina ve altyapı hasarlarının ekonomik maliyetinin yaklaşık 34 milyar dolar olduğunu söyledi.
Ardıç, “Bu tutara, yeniden inşa maliyetleri ve üretim, iş gücü, ihracat kayıpları eklenince Kahramanmaraş depremlerinin toplam ekonomik maliyeti 100 milyar doları geçmektedir. Bu da yurt içi gelirin yaklaşık yüzde 10’una tekabül etmektedir.” değerlendirmesini yaptı. Seyit Ardıç, deprem bölgesinden 2 milyon insanın nakil olduğunu belirterek, söz konusu göçün en yoğun olduğu ilin Ankara olduğunu söyledi.
Seyit Ardıç, yaşanılan deprem felaketinin ardından bilim insanlarının öngörüleriyle Marmara Bölgesi’nde gerçekleşmesi beklenen depremin toplumda büyük endişeye neden olduğunu kaydetti. Ardıç, “Marmara Bölgesi, nüfusun, ekonomik aktivitenin en yoğun olduğu bölgemizdir ve hazırlıksız yakalanmamız halinde şiddetli bir depremin yol açacağı yıkım, düşünmek dahi istemediğimiz boyutlarda olacaktır.
Sanayi sektörüne yönelik gerekli önlemlerin acilen alınması önemli. İstanbul’da yüzde 90’ından fazlası hasar görebilecek alanlarda bulunan sanayi ve ticaret işletmelerinin, depreme dayanaklı hale getirilmesi ve riski daha düşük olan bölgelere ve rezerv alanlarına taşınması gerekmektedir.
Öte yandan, yer değiştirmesi gereken sınai ve ticari tesislerin, ülkemizde deprem riski düşük olan bölgelere ve illere yönlendirilmesi de gündeme süratle alınmalıdır” diye konuştu.
Söz konusu uygulamanın hayata geçirilmesi durumunda hem deprem hasarını önlemede hem de bölgesel eşitsizliklerin azaltılması bakımından kalkınma hedeflerine büyük katkı sunacağını ileri süren Ardıç, “Dolayısıyla stratejik bir tasarımla mevcut sınai ve ticari tesislerin bir kısmının bölgedeki rezerv taşıma alanlarına, bir kısmının ise ülkemizdeki deprem riski düşük olan illere kaydırılması çok yerinde ve faydalı bir uygulama olacaktır” şeklinde konuştu.
Ardıç, yeni yatırımların deprem riski düşük illere yönlendirilmesinin, tamamlayıcı uygulama olacağını, aynı zamanda da bölgeler arasındaki kalkınma dengesizliklerinin azaltılmasına hizmet edeceğini işaret etti.