Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Kızılay ve AFAD’ı işaret ederek, “Afetle ilgili kurumları yeniden yapılandıracağız” diye konuştu.
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gaziantep’te Nurdağı Eski İslahiye Yolu çadır alanında “Millet Buluşması”nda konuştu.
“Arkadaşlar yaşanan dramı anlattı. Resmi rakamlara göre 50 bin can kaybı var. Hem yaraları sarmak hem sizlerle beraber olmak için bugün Nurdağı’ndayım. Depremin üçüncü günü buradaydım, hava soğuktu. Arkasından diğer illere gittim. Yaşanan tabloyu gördüm. Can kayıpları, enkazın altında kalan insanları, kurmaya çalışanları gördüm. Eli kolu bağlı kamu görevlilerini de gördüm. Başka yerlerde de deprem oluyor ama hiçbir zaman 50 bin kişi hayatını kaybetmiyor. Binaların sağlam olması lazım, altyapının oluşturulması lazım.
“Bir çocuğumuz açsa 85 milyon açtır”
Çok acı çekiyoruz. Sizlerin çektiği acıyı hepimiz çekiyoruz. Her çocuğun karnının doyduğu bir Türkiye, her evde huzurun olduğu bir Türkiye. Hiç kimse ne kimliğinden ne inancından ne yaşam tarzından ötürü ötekileştirilmesin. Bir çocuğumuz açsa 85 milyon açtır o gün. Beraber olmanın, beraber aynı şarkıları, türküleri söylemenin yolunu bulmak zorundayız.
Çok ayrıştık, kutuplaştık. Türkiye’nin buradan çıkması lazım. Pek çok sorunla cebelleşip duruyoruz. Bunları aşacağız, beraber birlikte bütün sorunları aşacağız. Bireysel hiçbir idealim yok. Ama bu toplumun büyümesi, gelişmesi lazım. Ortadoğu’nun, Akdeniz’in en güçlü ülkesi Türkiye olabilir. Önünde siyaset kurumundan başka hiçbir engel yok.
“İzin verin yasımızı tutalım”
Güveni, huzuru sağlayacağız, sofralarda bereketi sağlayacağız. Siyasetin halka doğruları söylemesi lazım. Siyaset doğruları söylemiyorsa, ciddi bir güvensizlik oluşur. Covid-19 oldu, resmi rakamlar açıklandı 82 bin kişi hayatını kaybetti diye. Daha sonra Türkiye’de ölenlerin sayısı açıklandı 200 bin fark ediyor. İzin verin yasımızı tutalım. Yeni bir Türkiye’yi, yeni bir anlayışı başlatacağız.
Depremde yıkılan ve ağır/orta hasarlı bina sayısı 817 bin 48. Söz verildi; denildi ki sizlere süratle bina yapacağız. 2 yıl ödemesiz, 20 yıl taksitle vereceğiz dediler. Ben Nurdağı’ndan bütün depremzede kardeşlerime söz veriyorum. Bu binaların tamamı yapılacak, 5 kuruş alınmayacak.
“Sizden helallik istediler, öyle helallik olmaz”
Saray’da oturmayacağız, göreceksiniz, yıkılan kimin eviyse yapılacak, anahtarı teslim edilecek. Ev sahibi olan ve yıkılan vatandaşa sormak isterim; sizin tapu almanız için 23 imzaya ihtiyaç var. Bu imzalar kamuya ait. Sizin binayı alırken, devletin verdiği güvence var. Siz de alıyorsunuz. Sizin hiçbir kusurunuz yok. Kusur kimdeyse parayı onun ödemesi lazım.
Sizden helallik istediler, öyle helallik olmaz. Ben size bu binaları teslim ettiğimde helallik isteyeceğim. Çiftçinin, esnafın; kooperatif ve bankalara olan kredi ve faiz borçlarını sileceğiz. Devletin devlet olduğu, devletin vatandaşı koruduğu gerçeği ortaya çıkmış olur. Devlet yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadır.
Bina yıkılmadıysa güçlendirmesi gerekiyorsa sıfır faizli kredi verilecek. O 23 imza atanlar vardı ya, devlet olarak onlardan bunun hesabını soracağız.
Fabrikaların büyük kısmı yeteri kadar çalışamıyor. İşçilerin, mimarın, doktorların, entelektüellerin geri dönmesini sağlayacağız.
Her önüne gelen müteahhitlik mi yapar?
Depreme dayanıklı, yaşanabilir olması lazım. Müteahhitler için sosyal sigorta getireceğiz. Her binanın bir kimliği olacak.
Afetle ilgili kurumları yeniden yapılandıracağız. Kızılay’ı bulamadık, AFAD yeteri kadar olmadı. İnsanlar soğuktan öldü. Kurtarma ekipleri yoktu.
Siyaset zenginleşme aracı değildir. O 418 milyar doları sizin için getireceğim. Yatırım yapacağım, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmeyeceğim.”