Vefat eden meslek duayeni ve depremde enkaz altında kalan gazeteciler anıldı. Programda konuşan Dünya Gazetesi İmtiyaz Sahibi Didem Demirkent, önü, arkası, dayanağı olmayan bir yayın organının sadece Türkiye’de değil dünyada da yaşamasının zor olduğunu belirterek, “Bağımsız olmanın bedeli ağırdır. Biz kurucumuz merhum Nezih Demirkent’in ilkeleri ile yolumuza devam ediyoruz” dedi.
Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) ve Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) tarafından vefat eden meslek duayeni ve 6 Şubat depreminde enkaz altında kalan gazeteciler için ‘Gazetecileri ve Duayenleri Anma Buluşması’ programı düzenlendi. Dünya Gazetesi İmtiyaz sahibi Didem Demirkent’in yanı sıra çok sayıda gazetecinin de katıldığı programda meslek büyükleri anıldı.
“Dünya Gazetesi yaşam gayem oldu”
Programda bir konuşma yapan Didem Demirkent, toplantıya davet edilmesinden dolayı YAPDER ve EGD YİK Başkanı Celal Toprak ile KGK Başkanı Mehmet Ali Dim’e teşekkür etti.
Demirkent, “Anılarıyla yaşadığımız tüm gazeteci büyüklerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Her biri Türk basın hayatında izler bırakmış kişilerdi. Ne mutlu bana ki sizlerin bazılarının müdürü, ustası ya da mesai arkadaşı olan merhum Nezih Demirkent benim babamdı. Kız çocukları için bilhassa babalar kahramanıdır.
Nezih bey ise tüm Cağaloğlu’nun babasıydı” ifadelerini kullandı. Konuşmasında Nezih Demirkent’in cenazesi sırasında yaşanan bir olayı da paylaşan Didem Demirkent sözlerini şöyle sürdürdü: “Babam Nezih Demirkent’in cenazesinde hiç tanımadığım genç bir kameraman arkadaşın yolu açmak isteyen polise nasıl mukavemet ettiğine şahit oldum.
‘Çekil kardeşim benim babam ölmüş’ diyordu. Gözlerimin önünde cereyan eden bu olay beni gerçekten çok duygulandırdı. Nezih bey mutlaka yolu basından geçen birçok kişiye dokunmuştur. Bunun gururu ile arkasından severek ve çok da isteyerek kurduğu, Hürriyet’ten ayrılırken kıdem tazminatı olarak aldığı Dünya Gazetesi benim yaşam gayem oldu.”
“Aynı sevgi ve disiplinle ilerliyoruz’’
Önü arkası, dayanağı bulunmayan bir yayın organının sadece Türkiye’de değil dünyada da yaşamasının zor olduğunu belirten Demirkent, “Bağımsız olmanın bedeli ağırdır. Biz kurucumuzun ilkeleri ile yolumuza devam ediyoruz. 42 yıl boyunca, her ne kadar 3 yıl ara versek de aynı sevgi ve aynı disiplinle yolumuza devam ediyoruz. İlkeleri yaşatmak ne kadar zordur hepiniz bilirsiniz. Bizim sektörde çok daha fazla sınanırsınız” şeklinde konuştu.
Yıllarca mücadelesini verdiği bağımsız medya ve kadın patron olmanın tüm etkilerini sonuna kadar yaşadığını ifade eden Demirkent sözlerini şöyle tamamladı: “Nezih bey benim ustam değil babamdı. Bana, vicdanlı insan olmayı, dürüstlüğü, gururu ve kanaatkâr olmayı öğretti. Ben gazeteci değilim, önce insanım. Bu gerçeği bilen herkes benimle yaşamayı, çalışmayı tercih etti. Kendilerine sonsuz minnettarım. Nezih beyi yaşadığım sürece bu özellikleri ile anlatacak ve benden sonra da bu şekilde ayakta kalmasını, adının sonsuza kadar yaşamasını kendime vazife addettim.” Programda Didem Demirkent’e Nezih Demirkent’in anısına teşekkür belgesi verildi.