Malezya’da 60 yıllık iktidarı deviren muhalif ittifaktan Türkiye için hangi dersler çıkıyor?

Malezya’daki seçimlerden galip ayıralarak yarım asırdan aşkın süredir ülkeyi yöneten iktidara son veren muhalif partilerin kurduğu ittifakı inceleyen siyaset bilimci Doç. Seda Demiralp, Türkiye’de Altılı Masa’nın alabileceği dersleri Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na anlattı.

Malezya’da 60 yıllık iktidarı deviren muhalif ittifaktan Türkiye için hangi dersler çıkıyor?
REKLAM ALANI
Yayınlama: 06.01.2023
2
A+
A-

Doç. Dr. Seda Demiralp, “Çok kuvvetli bir ittifak yani neredeyse tek beden gibi olmuşlardı. Aynı renk, aynı logo, aynı meselelerden aynı kelimelerle bahsediliyor, aynı kampanya dili kullanılıyor ve kampanyaları çok netti. ‘İlk 100 günde yapılacak on madde’ şeklinde afişlerde hazırlandı, tişörtler bastırıldı, çantalar dağıtıldı hepsinin üzerinde bu on madde yazıyordu” dedi.

İşte Doç. Demiralp’in açıklamalarından satırbaşları:

“Son zamanlarda ittifak çalışan pek çok kişinin de radarına takılan bir ülke Malezya. Seçimlerin çok da demokratik olmadığı bir ortamda muhalefet seçimle iktidarı değiştirebilir mi, nasıl değiştir konusunda bu taraflara kafa yoranların ilgisini çekiyor çünkü böyle örnek az. Bu şekilde iktidar değiştirmek kolay değil hele ki 60 yıl sonra bu başarıldığında dikkat çekiyor. İki kere deneme sonunda ancak üçüncü denemede başarıyorlar.

En solda sosyalist bir parti sağ tarafta ise oldukça muhafazakar, radikale yakın bir parti var. Partiler bir araya gelmeyi beceriyorlar ama bu da yeterli değil. Partiler aynı ama daha önce başarısız oluyorlar ve ondan sonra bir şeyleri farklı yaparak başarılı oluyorlar. 2018 yılında neyi farklı yaptılar diye sormak lazım. 2018 yılında seçime çok güçlü bir adayla giriyorlar. 22 yıl başbakanlık yapmış olan Mahathir Muhammed iktidardan kopuyor ve sonrasında iktidara katılmış bir isim. 92 yaşında başbakan oluyor ve yaşayan en yaşlı başbakan olmuş oluyor. Muhammed’in devreye girmesi birçok şeyi değiştiriyor. O dönemde iktidardan oy kopmaları artıyor. Mevcut politikalardan çok memnun olmasalar da yine de iktidarla duygu bağı olan seçmenlerde, iktidardaki partiyi de sevdiklerini ama yine de Mahathir’i daha çok seviyoruz dediklerini o günlerde çokça duyduk.”

İlk günde yapılacak 100 madde

“Kazanacak kişi kim diye bakıp, kazanacak kişinin Mahathir olduğu ortada ve üstelik küçük partiyle giriyor çünkü ayrılıp kendi partisini kurduğu için ittifak tarafındaki en küçük partilerden birisinin lideri olarak seçime giriyor. Karizması ve gücü konusunda çok da soru işareti olmayan bir isim olduğu için ve onun dışındaki ikinci bir karizmatik isim var ama o da o sıra hapiste. Kampanya çok önemli çünkü kampanya kısmını da örnek gösteriyoruz. Çok kuvvetli bir ittifak yani neredeyse tek beden gibi olmuşlardı. Aynı renk, aynı logo, aynı meselelerden aynı kelimelerle bahsediliyor, aynı kampanya dili kullanılıyor ve kampanyaları çok net. ‘İlk 100 günde yapılacak on madde’ . Afişlerde hazırlanıyor, tişörtler bastırıyorlar, çantalar dağıtılıyor üzerinde hep on madde yazıyor.

ÖTV indirimi gerçekleştirmek gibi seçmenin günlük hayatına etki eden maddeler bunlar. Ekonomik sıkıntılarla mücadele eden seçmen için öncelik günlük hayatının ferahlaması. Kampanya içerisinde yolsuzluk karşıtlığı var ama yolsuzluktan bahsederken ‘yolsuzluk musluklarını kapattığınızda sizin cebinize akacak o para’ şeklinde anlatıyorlardı. Net vaatler var. Farklı ideolojilerden olanların aynı ittifaktan olması şu konuda işlerini kolaylaştırıyor, çapraz oy bekliyorsunuz seçmenden. Başbakan adayı için hangi partiden ise, partiden olmayanlardan da oy vermesini veya milletvekili seçimlerinde bölgede kim güçlüyse onu aday gösteriyorlardı. Kendi partinizin adayı değil ve yine ona oy vermeniz bekleniyorsa ve seçmen o adayı içine sindiremiyorsa iktidara da oy vermiyor ama sandığa da gitmiyor. Buna engel olmanın bir yoluydu uzlaşı kültürü. İktidarın devamı mı? değişim mi? iktidara taraf mısın? karşı mısın? gibi daha basit bir karara indirgediler. Kampanya da bu da çok ön plana çıktı. Malezya’da seçim sonrasında ittifaktan çıkanlar ya da girenler ya da daha önce verilen sözlerin tutulmaması sık gördüğümüz şeyler. İttifakların esas amacının seçim kazanmak ve çıkışın yolunu hazırlamak görmek lazım. Sonrasında bir demokrasi inşa etmek ve reform gerçekleştirmek ayrı bir hikaye. Hepsini bir değil ayrı ayrı düşünmek gerekiyor.”

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.