İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı cumhurbaşkanlığı adaylığına itiraz ederek ‘altılı masa’yı terk etmesiyle birlikte, siyasette kartlar yeniden karılmaya başlandı.
Süleyman KALYON
Krizin çözülmesi için, CHP’nin Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’na İYİ Parti Lideri Meral Akşener’le görüşmeleri konusunda ‘olur’ vermesi de İYİ Parti’den gelen ‘ret’ yanıtıyla birlikte boşa düştü. Üç gündür Ankara ve İstanbul’un siyasi kulislerinde pek çok senaryo üzerinde konuşuluyor, ittifaklar kuruluyor, ittifaklar dağılıyor.
Akşener neden gitti?
Bu konuda rivayet muhtelif olmakla birlikte, İYİ Parti tarafından öne çıkarılan sebep, altılı masanın Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinde ‘oy birliği’ anlayışına CHP’nin uymaması. Nitekim, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de gazeteci Candaş Tolga Işık’a yaptığı açıklamada, “O güne kadar hiçbir şekilde Kemal Bey ya da başka bir cumhurbaşkanı adayı ismi konuşulmamıştı.
O gün masaya oturduk. Söz bana geldiğinde, bizim anketlerde Yavaş ve İmamoğlu çıkıyor, dedim. Ama isterseniz bir kamuoyu araştırması yapalım, dedim. Sayın Kılıçdaroğlu hiddetlenip ayağa kalktı ve kendi adaylığını duyurulmasını istedi” sözleriyle masadan kalkmasının sebeplerini açıkladı.
Arka planda ise İYİ Parti kanadında başka hesapların yapılmış olabileceği de siyasi çevrelerde dillendirilen iddialar arasında. Kulislerde konuşulan olası sebeplerden birinin, İYİ Parti’nin, parlamenter sisteme dönüş sonrasında kendini merkez sağın liderliğine konumlamayı hedeflediği bir sürece, farklı kesimlerden oy alarak seçimi kazanmış ve gücünü pekiştirmiş bir CHP ve Kılıçdaroğlu ile girmek istememesi.
Buna göre, seçimleri kaybetse bile AK Parti’nin sonra hemen dağılmayıp, kademeli bir şekilde güç kaybedeceğini düşünen İYİ Parti, belli başlı konularda ‘ikna edilemez’ bulduğu Kılıçdaroğlu yerine, seçildikten sonra ‘uzlaşılır’ ve ‘uyumlu’ bulduğu Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu’nu açıktan tercih ediyor.
Bir başka iddia, Kılıçdaroğlu’nun ‘hesap soracağım’ dediği iş ve sermaye çevrelerinin, İYİ Parti’yle irtibat kurarak, Kılıçdaroğlu’nun İYİ Parti içinden de ‘fazlasıyla sol’ bulunarak eleştirilen söylemleri üzerine görüşmeler yaptığı yönündeki değerlendirmeler. En uçlarda bir başka iddia ise, İYİ Parti’nin en nihayetinde Cumhur İttifakı’nın bileşenlerinden biri haline geleceği yönünde.
Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuda acele etmeyeceği, tabanındaki tepki istifalarından sonra İYİ Parti’nin gerçek etki gücünü görmek isteyeceği de siyasi kulislerde değerlendirilen başka bir durum. Kulislere göre; bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘dökülen taşları toplama’ niyetinde olmadığına ilişkin açıklaması da bu yorumu doğrular nitelikte.
Bundan sonra ne olur?
Yine siyasi kulislere göre; olağanüstü bir gelişme olmazsa, Millet İttifakı bugün Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı olarak açıklayacak. Değerlendirmelere göre; Sol Parti ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) ile görüşen Kemal Kılıçdaroğlu, ittifakın sınırlarını olabildiğince genişletmeye çalışacak. Buna göre Kılıçdaroğlu, masadan kalkan Akşener’e tepkili tabandaki liberal-seküler İYİ Partililerin dışında, ikinci tura kalınması durumunda; görece daha muhafazakar ve gelenekçi İYİ Parti seçmeninin AK Parti veya MHP’ye kaymasını önleyecek söylemler kuracak.
Kulislerde, bir yandan ittifakın tabanını konsolide etmeye çalışacak Kılıçdaroğlu’nun diğer yandan seçimin kilit partisi olarak görülen Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) desteğine de doğrudan veya dolaylı şekilde açık durabileceği değerlendirmeleri yapılıyor.
Nitekim gerek HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın söylemleri, gerekse HDP yönetiminin yaklaşımı, HDP’nin aday çıkarmayabileceği, partinin seçimlerde Kemal Kılıçdaroğlu’na destek verebileceği yönünde güçlü sinyaller vermişti.
Kulislerde, İYİ Parti cephesinin Millet İttifakı’na yeniden dönüşünün çok mümkün olmadığı, partinin yüksek bir ihtimalle Meral Akşener’i doğrudan aday göstereceği, bu seçenek yanında kemik tabanın yakından tanıdığı yine parti içinden akil bir ismi veya bu iki seçenek dışında kamuoyunda tanınan bir siyasi ismi, partiye davet yoluyla aday gösterebileceği üzerinde duruluyor.
Kulislerde konuşulan bir başka olasılık ise, Ümit Özdağ’ın Mansur Yavaş’ı adaylığa ikna etmek için Ankara Büyükşehir Belediyesi önünde yapmayı planladığı ancak daha sonra iptal ettiği mitinge Muharrem İnce’yi de davet etmesinin ardından, ‘yedek aday’ durumuna düşmek istemeyerek Ümit Özdağ’la yolları ayıran Muharrem İnce’nin, Meral Akşener’le ittifaka sıcak bakabileceği yönünde. Muharrem İnce’nin seçim sürecinde sergileyeceği performansın, en çok CHP tarafından dikkatle izleneceğine ilişkin değerlendirmeler de yine kulislerde konuşuluyor.