Peugeot, E-Lion Projesi kapsamında gerçekleştirdiği E-Lion Günü’nde markanın elektrikliye geçiş yolundaki iddialı hedeflerini ve stratejilerini açıkladı.
Peugeot, E-Lion Projesi kapsamında gerçekleştirdiği E-Lion Günü’nde markanın elektrikliye geçiş yolundaki iddialı hedeflerini ve stratejilerini açıkladı.
E-Lion Projesi sadece elektrikliye geçişten ibaret değil, 5 temele dayalı, 360 derece bütünsel bir proje yaklaşımı olarak dikkat çekiyor. Bu kapsamda proje beş temel unsura dayanıyor. Bu unsurlar, (Ekosistem) STLA hedeflerine uygun ürün ve hizmet ekosistemi, (Deneyim) şarjdan bağlantıya kadar uçtan uca eksiksiz müşteri deneyimi, (Elektrik) 2025 yılına kadar tamamen batarya elektrikli ürün gamına sahip olma taahhüdü, (Verimlilik) performansı en üst seviyeye çıkarma ve kilo watt tüketimini en aza indirme hedefi (E-208 için 12,5 kWsa/100 km) ve (Çevre: ) 2038 yılına kadar net 0 karbon olma hedefi olarak sıralanıyor.
2 yıl içinde 5 yeni elektrikli araç
Önümüzdeki 2 yıl boyunca 5 yeni Peugeot modelinin lansmanı gerçekleştirilecek. e-308 ile beraber Avrupa’nın ilk elektrikli station modeli e-308 SW, e-408, e-3008 ve e-5008, bu 5 modeli oluşturacak. Elektrikli 308 ve 308 SW, 115 kW (156 hp) güç üreten ve 400 km’nin üzerinde menzile (WLTP döngüsü) sahip yeni bir elektromotorla yollara çıkacak. Bu model, ortalama 12,7 kWsa enerji tüketimi ile öne çıkıyor.
Yeni hibrit teknolojisi
Peugeot, MHEV 48V ile yeni hibrit teknolojisini de tanıtıyor. Marka bu yıl, 208, 2008, 308, 3008, 5008 ve 408 modelleri ile bu alana giriş yapacak. Peugeot Hybrid 48V sistem; yeni nesil 100 hp veya 136 hp PureTech benzinli motor, elektromotor (21 kW) ve 6 vitesli elektrikli çift kavramalı şanzımandan (E-DCS6) oluşuyor. Sürüş sırasında şarj olan bir batarya sayesinde, bu teknoloji daha yüksek alt devir torku ve yakıt tüketiminde yüzde 15 azalma sağlıyor (3008 modelinde 126 gr CO2/km itibariyle). Böylece hibrit sistemle donatılan bir C segmenti SUV, şehir içi sürüşlerinde zamanın yüzde 50’sinden fazlasını sıfır emisyonlu, tamamen elektrik modunda geçirebiliyor. Aynı zamanda şehir içi sürüşlerinde sıfır emisyon modunda sürüş yapma olanağı da sağlanıyor.
Yeni nesil C-SUV
Peugeot e-3008, 2023’ün ikinci yarısında tanıtılacak, çift motor dahil olmak üzere 3 elektrikli güç-aktarma sistemiyle menzili 700 km’ye kadar ulaşacak. e-3008, ileri teknoloji ürünü STLA Orta Boy platformuyla pazara sunulan ilk otomobil olacak. Modelin hemen ardından e-5008 de tanıtılacak.
Yeni BEV-by-design serisi
Peugeot E-Lion Projesi’ndeki ürün tasarımı ve teknolojik yenilikler, 2038 yılına kadar net 0 karbon olma hedefinde çok önemli bir rol oynayacak. Markanın yeni BEV-by-design serisi, Stellantis teknoloji platformları tarafından desteklenecek ve gelecekteki tasarımların geliştirilmesi için heyecan verici bir temel sağlayacak. Yeni gövde orantıları aracın genel oranlarını yeniden tasarlamak için daha fazla esneklik ve özgürlük sağlayacak. Tamamen yeni bir tasarım diliyle yeni açılar yakalanacak. İç mekan ve işlevleri yeniden yorumlanarak yeni hacimler oluşturulacak. Araç kontrollerinde “Yeni Jestler” kullanılarak yeni dönemde yenilikler hayatımıza girecek. Örneğin; elektronik direksiyon, aracı kontrol etmenin tamamen yeni yollarını sağlayacak. Hypersquare ve 2026’dan itibaren pazara sunulacak olan tamamen yeni bir HMI ile yeni nesil akıllı i-Cockpit tasarımına olanak sağlanacak.
STLA teknoloji çözümleri de kabin içi deneyimi kolaylaştırıyor. Otomobilin sinir merkezi STLA-Brain’in merkezi zekası, havadan (OTA) yüklenebilecek. STLA-Smartcockpit, kabin içinde ve kabin dışında dijital yaşamınızı tamamlayacak. STLA-Autodrive, otonom sürüşün geleceğini adlandıracak. Amazon ve Foxconn gibi dünyanın önde gelen oyuncularıyla yapılan iş birlikleri, yeni teknolojinin her zaman harika bir deneyim olarak sunulmasını sağlıyor.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Peugeot Ürün Müdürü Jerome Micheron; “Müşterilerimiz elektrikli bir Peugeot kullandığında, yine de her şeyden önce bir Peugeot kullanmış olurlar. Bu benzersiz deneyim her zaman önceliğimiz olacak” dedi.
Devam eden girişimler, kaynak bulma ve tedarik zinciri stratejilerinden otomobilin genel bileşimine ve yapısına, kullanılan malzemelere kadar uzanıyor. Örneğin siyah ve kromun yerini ışık ve cam alıyor, hafif koltuklar, alaşım jantlar da dahil olmak üzere geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımına odaklanılıyor, küresel yaşam döngüsü stratejisi ile yeni nesil ürünler tasarlanıyor.
Küresel Yaşam Döngüsü
Gelecekte, bir batarya elektrikli otomobilin ömrü 20 ila 25 yıl olacak. Bugün ise bir içten yanmalı otomobilin ömrü yaklaşık 15 yıl. Bu uzatılmış yaşam döngüsü, tasarımcılar için yaşam süresi boyunca ürünlerle yeni etkileşimler hayal etmek için harika bir fırsat. “Yaşam Döngüsü Tasarımı” yaklaşımının 4 aşaması bulunuyor:
Kullanım ömrü: Stellantis platformu ve uygulamaları temel alınarak 25 yıl dayanacak şekilde tasarlanmış mimari.
Yenileme: Geri dönüştürülmüş parçaların kullanımı dahil önemli parçaları yenileme ve geri dönüştürme.
Güncelleme: Araç her el değiştirdiğinde yeni gibi görünmesini sağlamak için, aracın önemli, döşeme ve trim gibi “aşınan” parçalarını, Inception Concept örneğinde olduğu gibi yenileme.
Talebe bağlı olarak: Otomobilin çekiciliğini korumak için HMI, aydınlatma ve diğer yazılımla çalışan bileşenlerin akıllı telefonlardaki gibi düzenli aralıklarla kablosuz olarak yenilenmesi.
Konuyla ilgili açıklamalar yapan Peugeot Tasarım Müdürü Matthias Hossann; “Artık ikinci el otomobil olmadığını hayal edin. Bunun yerine, ihtiyaçlarınıza göre, istediğiniz zaman güncelleyebileceğiniz veya yükseltebileceğiniz, yeni ve kişiselleştirilmiş otomobiller olacak. Ömrü boyunca değerini koruyan, her zaman güncel kalan bir ürün” değerlendirmesine bulundu.
Ağırlık azaltma (Daha ince koltuklar, havalı kapitone kumaşlar…)
• Atık azaltma (Kalıplanmış kumaşlar)
• Kaynakları azaltma (Hammadde iyileştirmesi, alaşım ve krom olmayan…)
• Enerji kullanımı azaltma (Elektrik verimliliği)
Peugeot Ürün Müdürü Jerome Micheron ise konuyla ilgili olarak; “Bu gelişmeler, çevreye daha saygılı yeni bir çağın habercisi ve müşterilerimize Peugeot olarak ‘Göz Alıcılığın Gücü’nü gösteren benzersiz yenilikler sunmamızı sağlıyor” dedi.
Her elektrikli araç deneyimi, markanın üç değeriyle uyum hale getiriliyor:
• Kedi duruşu ve 3 pençeli ışık imzası ile “Göz Alıcı” tasarım, PEUGEOT tasarımının ayırt edici özelliği.
• Elektrikliye geçiş ve i-Cockpit’in üstün kullanım özellikleriyle sezgisel sürüş keyfi “Duygu”su daha da güçleniyor.
• Elektrikli araç ürün gamında kalite, verimlilik ve teknoloji ile “Mükemmellik”.
Sürüş öncesinde, sürüş esnasında ve sonrasında gelişmiş müşteri deneyimi için her şey yalın hale getiriliyor
• Kolay şarj: Free2Move e-Solutions ve uçtan uca hizmet çözümü ile evde şarj, ev tipi Wallbox ile çözümleniyor. e-Solutions kartı aracılığıyla Avrupa’nın en geniş şarj ağına (350 bin istasyon) erişim sayesinde yolda da şarj edilebiliyor. “Dokun ve git” RFID kartı, birden fazla enerji dağıtıcısını kapsıyor ve hatta kullanıma hazır kredi ile ön yükleme de yapılabiliyor.
• Kolay planlama: “Peugeot Trip Planner” uygulaması, yolculuk boyunca şarj edilecek en iyi yerin planlanmasına yardımcı oluyor. Geleceğe yönelik çözümler, müşterilerin şarj esnasında geçirdikleri süreyi optimize etmek için şarj noktalarının yakınında özel yiyecek, alışveriş ve aktivite alanlarını içeriyor.
Yaşam maliyeti ve enflasyonla birlikte, elektrikli araç deneyimini erişilebilir kılma hedefi
Peugeot Pazarlama ve İletişim Müdürü Phil York elektrikli araçlarla ilgili şunları söyledi; “Elektrikli araca sahip olma ile ilgili yaklaşım, elektrikli araçların genel ilkelerinin ötesine ve kişisel lojistiğe dönüşüyor. Müşterilerimizin gereksinimlerini ilham verici, basit ve erişilebilir çözümlerle karşıladığımızı görmek beni heyecanlandırıyor. Peugeot olarak ilgili beklentilere tam olarak cevap veriyoruz.”
Net 0 karbon hedefleri için planlama
Peugeot, 2038 yılına kadar net 0 karbon olma hedefini yerine getirme yolunda ilerliyor. Küresel ısınma potansiyelini 2030 yılına kadar dünya genelinde yüzde 60 ve Avrupa’da da yüzde 70 oranında azaltmayı öngörüyor. Net 0 karbon planı, ürün tasarımı ve imalatında kullanılan malzemeler, kullanılan enerji, ürünleri döngüsel ekonomi yaklaşımına dahil etme aşamalarından oluşuyor.
Toplumdaki Döngüsel Ekonomi, malzemeler ve mallar için “al, yap, at” yaklaşımından döngüsel bir yaklaşıma geçmeli. Stellantis, “Döngüsel Ekonomi”yi; araçları daha uzun süre dayanacak şekilde tasarlamaktan, geri dönüştürülmüş malzeme kullanım yoğunluğuna ve ayrıca otomobilleri ve parçaları tamir etme, yeniden üretme, yeniden kullanma ve geri dönüştürme (4R stratejisi) olarak ele alıyor. Buna ek olarak, araçları ve parçaları yenileme ve araçları batarya elektrikliye dönüştürmek için “retrofit” programları ile ömrünü uzatmak ve tasarlamak üzere 6R stratejisi ile yaklaşıyor. Stellantis yetkili servileri, parça kataloglarında “yeniden üretilen” parçaları görebiliyor ve bunları müşterilere uygun fiyatlı sürdürülebilir parça olarak sunabiliyor. Hem ticari hem de bireysel müşteriler, Stellantis’in B-Parts adındaki e-ticaret platformunda (Şu anda 155 ülkede 5,2 milyon parçayla mevcut) “yeniden kullanım” sürecini görebiliyor. Bunun dışında müşteriler CE fabrikalarında SUSTAINera etiketi görülmeye başlanacak. Bu etiket, parça kutularında zaten kullanılıyor ve araçlarda da uygulanacak. Müşteriler bu etiketi gördüklerinde, o parçanın üretiminde geri dönüştürülmüş içerik içermeyen eşdeğer parçaya kıyasla %80’e kadar daha az hammadde ve yüzde 50’ye kadar daha az enerji kullanıldığından emin olabiliyor.
Son olarak düşüncelerini paylaşan Peugeot CEO’su Linda Jackson ise; “Net 0 karbon sadece üç kelimelik bir ifade değil. Bir zihniyet ve bir yaklaşım meselesi. Organizasyonlar kadar bireyler olarak hepimizin benimsemesi gereken bir yaklaşım. Aynı şekilde E-LION Projesi de bir strateji ve sunum destesi değil. Bu proje, gerek bizler, gerekse de gelecek nesiller kritik öneme sahip. Bu nedenle gerçekleştirmeye kendimizi adamış durumdayız” dedi.