CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, deprem bölgesinde yapılacak konutlara ilişkin, “Ahlak, liyakat üzerine inşa edilen yeni bir sayfa açacağız. Devletin dini adalettir. Adalet bir kutup yıldızı gibidir. Adaletin, liyakatin olmadığı yerde devlet çürümeye başlar. İnşallah adaleti de liyakati de bu ülkeye getireceğiz.” dedi.
Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde kurulan çadırda “Millet Buluşması”na katılan Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada, hem yaraları sarmak hem de fikir alışverişinde bulunmak için bölgeye geldiğini söyledi.
Depremin hemen ardından bölgeye geldiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, yaşanan acıları, dramları, enkaz altında kalanları kurtarmak için çaba gösterenleri gördüklerini belirtti.
“Böyle bir deprem olabilir ama bunlara bir şekilde hazırlıklı olmamız lazım. Başka yerlerde de deprem oluyor ama 50 bin insan ölmüyor. Evlerin buna hazırlıklı olması lazım, altyapının hazır olması gerekir” diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
Kılıçdaroğlu, sadece kendilerine değil tüm mazlum milletlere örnek olmak istediklerine dikkati çekerek, “Bizim demokrasimiz arttıkça onların da demokrasisi artacak. Onların gözü bizim üzerimizde. Türkiye’nin büyümesine, gelişmesine bakıyorlar. Güveni, huzuru sağlayacağız, sofralarda bereketi artıracağız. Siyaset kurumunun halka doğruları söylemesi gerek. Doğruları söylemiyorsa güvensizlik olur. Kovid-19 oldu değil mi? Salgın bir hastalık. Rakamlar farklı. Bırakın da yasımızı tutalım. Buna bile engel oluyorlar.” diye konuştu.
Yetişmiş insan gücünün deprem bölgesini terk ettiğini aktaran Kılıçdaroğlu, “Bu da büyük bir acı. Depremde yıkılan ve ağır ya da orta hasarlı bina sayısı 817 bin 848. Söz verildi, dendi ki ‘süratle binaları yapacağız, 2 yıl ödemesiz, 20 yıl vadeli ev satacağız’. Ben de diyorum ki Nurdağı’nda evi, ahırı, dükkanı yıkılan herkesin binaları yapılacak. Bunlardan 5 kuruş para alınmayacak. Allah nasip ederse 15 Mayıs’tan sonra geleceğiz, göreceksiniz. 15 Mayıs’tan sonra yıkılan kimin eviyse, binasıysa tamamı yapılacak, anahtarı teslim edilecek. 5 kuruş para da alınmayacak.” ifadesini kullandı.
‘Kusur kimdeyse parayı onun vermesi gerekir’
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
Barolarla ve avukatlarla görüştüğünü anlatan Kılıçdaroğlu, vatandaşlardan, yıkılan evlerle ilgili ödeme talep edilmesi halinde yargıya başvurmalarını istedi.
Depremde evi yıkılmayıp güçlendirmeye ihtiyacı olanlara ise sıfır faizli kredi verilmesi gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, “O, 23 imza atanlar vardı ya, devlet olarak onlara döneceğiz ve onlara hesap soracağız. ‘Vatandaş bu dükkanı, evi alırken ona mezar sattınız, ev satmadınız’ diyeceğiz ve hesabını soracağız. Hesabını soracağız ki bir mühendis neye imza attığını ve sorumluluğunu bilecek.” görüşünü dile getirdi.
Asgari ücret düzenlemesi
Deprem bölgesindeki fabrikaların önemli kısmının eleman bulamadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “İnsanlar kentleri terk etti. Sadece Hatay’dan Mersin’e giden işçi sayısı 350-400 bin civarında. Oradaki fabrikaların çalışması lazım, giden işçilerden belirli bir süre için asgari iki yıl için vergi ve sigorta primi alınmaması lazım. Böylece geri dönerken daha iyi yaşam standardına kavuşsunlar. Orada daha düşük ücret alacağına, deprem bölgesinde daha fazla maaş almasına imkan sağlamamız lazım. Entelektüellerin de geri dönmesi lazım. Onların da bir şekilde dönmesi lazım.” sözlerini sarf etti.
Müteahhitlikle ilgili de düzenleme yapacaklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları paylaştı:
‘Siyaset yeni bir alana evrilmek zorunda’
Afetle ilgili kurumları yeniden yapılandıracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Bir afet oldu Kızılay’ı aradık bulamadık. AFAD yeterli olmadı. İnsanlar soğuktan öldü, insanları enkazın altından çıkaracak ekipler yoktu. Kıbrıs’a gittim, Adıyaman’da çok sayıda çocuk bir otelin altında kaldı ve hayatını kaybetti. Kıbrıs’tan insanlar geldi, o otelin enkazını kaldıracak arama kurtarma ekipleri bulamadılar. Anneler yaşadıklarını gözyaşı dökerek anlattılar. ‘Evladımızın sesi geliyor ama kurtaramıyoruz. Arama kurtarma ekipleri yoktu’ diye. Buna benzer çok acı yaşandı. Buradan Türkiye’nin bir şekilde çıkması lazım. Türkiye güçlü bir ülkedir. ‘Efendim bunu yapacağız ama para yok’ diyorlar. Zaten yapılacak, iki yıl ödemesiz ne demek. Binayı yapıyorum teslim ediyorum sana, demek ki para var. Türkiye’nin imkanları ve kaynakları var, yeter ki bunları doğru ve halk için kullanın. Biz sizin için, halk için kullanacağız, hiç endişe etmeyin.” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, siyasetin yeni bir alana evrilmek ve halkı düşünmek zorunda olduğunu vurguladı.
Siyasi ahlak kanunu ile daha nitelikli bir temele oturan Meclis’in oluşturulması gerektiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
Kentteki programı kapsamında, Yeşilkent Mezarlığı ve Şehitliğini de ziyaret eden Kılıçdaroğlu, karanfil bıraktı ve dua okudu.