Kimyasallarda yeşil dönüşüm için geri sayım

Sektörler, dijital ve yeşil dönüşüme hazırlık için kolları sıvadı. Türk boya sanayi de iklim değişikliğine karşı mücadelede bir yönetim stratejisi belirlemek için yola çıktı. İşletmelerde sürdürülebilirlik faaliyetlerini gözden geçirmeyi zorunlu kılan ‘AB Yeşil Mutabakatı’ kapsamında “Türk Boya Sektörü Sürdürülebilirlik Raporu” hazırlandı. Rapor, sektörün 2030 vizyonunu çizecek.

Kimyasallarda yeşil dönüşüm için geri sayım
REKLAM ALANI
Yayınlama: 05.01.2023
8
A+
A-

Nurdoğan ARSLAN ERGÜN

İhracatta 11 ayda 33 milyar dolarlık rakama ulaşarak yüzde 34’lük büyüme gösteren Türkiye kimya sektöründe, 2023 yılı sonuna kadar ‘Kimyasalların Kaydı, Değerlendirmesi, İzni ve Kısıtlanması-KKDİK’ kapsamında kimyasal kayıtlarının tamamlanması gerekiyor. Sektörü ‘yeşil dönüşüm’e hazırlayan kayıt uygulaması, yıllık 1 ton ve üzerindeki kimyasalları kapsıyor. Uygulama hakkında bilgi veren İstanbul Kimyevi Maddeler İhracatçı Birlikleri (İKMİB) Başkanı Adil Pelister, “KKDİK kapsamında yılda 1 ton ve üzeri imal edilen veya ithal edilen bir kimyasal maddenin her potansiyel imalatçısı veya ithalatçısı, imalat veya ithalata devam edebilmek için, 2023 yılı sonuna kadar Bakanlığın Kimyasal Kayıt Sistemi üzerinden söz konusu kimyasal maddenin kayıt işlemini tamamlaması gerekiyor” dedi.

2023 yılında sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşümü öncelik verdikleri konular olarak aktaran Pelister, “En çok ihracat gerçekleştirdiğimiz Avrupa’nın, yeşil mutabakat kapsamında uygulayacağı sınırda karbon vergisi gibi uygulamalar için hızla hazırlanmamız gerekiyor. Temiz enerji de dahil olmak üzere enerji politikalarında ve çevre politikalarında yeni birtakım uygulamaların devreye giriyor olması hem bir fırsat hem de bir tehdit. Bu politikalara uygun yeni endüstrilerin gelişmesi fırsat olurken, bu çevre politikalarına uyum sağlayamayan işletmelerin kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalması bir tehdit oluşturuyor” diye konuştu.

Kademeli geçiş isteniyor

Sektör adına bu kayıt sürecinin tonaj bandında kademeli geçiş yapılmasını talep eden Başkan Adil Pelister, “Bu konuda taleplerimizi ilgili bakanlığa ilettik, yakından takip ediyoruz” dedi. Türkiye’nin 2023 yılı ihracat hedefinin Orta Vadeli Programda 265 milyar dolar olarak belirlendiğini hatırlatan Pelister, bu doğrultuda kimya sektör ihracatını da 35 milyar doların üzerine çıkarmak için gayret edeceklerini belirtti. Gelişmiş ülkelere bakıldığında kimya sektörlerinin de gelişmiş olduğunu ifade eden Pelister, şunları söyledi: “Dünyadaki yeni teknolojileri ülkemize getirip dünya devleri ile işbirliği yapmamız önemli. Ülkemizin gelişmesi, kalkınması ve büyümesi için kimya sektörünün de gelişmesi ve büyümesi gerekiyor. Bunun için ölçek büyütmemiz ve yeni yatırımların yapılması gerekiyor. Ülkemizde beş tane daha petrokimya yatırımına ihtiyacımız var. İKMİB olarak bir çalışma yaptık ve ülkemizde üretilmeyen 50 milyon dolar ve üzerindeki ithal edilen kimyevi ürünleri, hammaddeleri içeren bir rapor hazırladık. Türk Kimya Sektörü Yatırım Öncelikli Ürünler raporumuzda yer alan ve ülkemizde üretilmesi uygun olan 103 ürünün 98’i hamle programına alındı ve stratejik olarak en önemli beş sektörden birisi kimya olarak belirlendi. Yatırım ortamının iyileştirilmesi ile birlikte hamle programında desteklenen yatırımların en kısa zamanda hayata geçirilmesini bekliyoruz. Yatırımlar sektörümüzün ihtiyacı olan ürünleri karşılarken aynı zamanda cari açığın azalmasına katkı sağlayacak ve yeni istihdam olanağı sunarak ekonomiye büyük katkısı olacaktır.”

“2030 yılına kadar çok hızlı bir şekilde kimya sektörümüzü ölçeklendirmeli, büyütmeli ve dünya sıralamasında yerimizi almalıyız” diyen Pelister, kimya sektörünün 27 ana sektöre dokunduğunu belirtti. Pelister, “Onların temel tedarikçisiyiz dersek yanılmış olmayız. Öyleyse dönüşen bu yeni düzenin de en temel basamağında yer alıyor olmamız da tesadüf değil. Stratejik sektörlerin başında geliyoruz. Dünyanın en büyük on ekonomisinin sekizi kimya sektöründe de üretim ve ihracat bakımından lider. Sürdürülebilirlik başlığında apayrı bir konferans düzenlemeli ve bu konuyu enine boyuna tartışmalıyız. 2030 yılına kadar çok hızlı bir şekilde kimya sektörümüzü ölçeklendirmeli, büyütmeli ve dünya sıralamasında yerimizi almalıyız. Geleceğimizi kurgulamalı ve sürdürülebilir kalkınmanın temel hedeflerini hep birlikte başarmalıyız. Biz İKMİB olarak bu konuda her türlü çalışmaya hazırız” dedi.

KKDİK ile ne amaçlanıyor?

Yönetmelik; hem insan sağlığını hem de çevreyi, kimyasalların olumsuz etkilerinden korumayı amaçlıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yönetmeliğin hükümlerine göre kimyasal maddelerin kayıt, değerlendirme, izin ve kısıtlama süreçlerini dünya standartlarına uygun biçimde yönetmeyi amaçlıyor. KKDİK’in temel amaçları; insan sağlığını ve çevreyi kimyasalların zararlarından yüksek düzeyde korumak. Kimyasalları piyasaya arz edenleri (üretici, imalatçı, ithalatçı) kimyasalların güvenli kullanımını sağlamakta zorunlu tutmak. Türkiye kimya sanayiinde rekabetin ve yenilikçiliğin artırılmasını sağlamak. Maddelerin zararlı özellikleri değerlendirilirken, hayvanlar üzerinde kullanılmak zorunda kalınan deneylerini azaltmak ve alternatif yöntemleri özendirmek.

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.